24 Aralık 2013 Salı

ÇİKOLATALI KURUTULMUŞ İNCİR



 
  
  
İzmirli olduğum önceki yazılarımdan da biliniyor artık. Aşağıdaki ağaç da İzmir'deki bahçemizde ve ben kendimi bildim bileli de var. Dedem , zamanında bu ağacı dikmiş ve nur içinde yatsın hala da incir ağacımız yaz aylarında bol bol incirlerini veriyor.  Öyle ki zamanında toplanmadığında çoğu incirler de kendiliğinden ağacın dibine dökülüyor. Ne demişler onlar da kuşlar-kurtların hakkı.
 
Bir ağaçtan bu kadar çok incirin çıkması şaşırtıyor insanı.
 
Bu arada fotoğraftaki üç tekerlekli motosiklet ise babamın ; Arçelik marka ve yanlış hatırlamıyorsam 70 model.. İlginç bir direksiyonu var ve vitesi sol tarafta. Antika araç sınıfına giriyor artık. Siz yine de böyle söylediğime bakmayın , sağlam bir motosiklet. Hala babamın çoğu işini görüyor ve babam için de bu motosikleti kullanmak ayrı bir zevk. Biz üç kişi ön tarafa sığabiliyoruz.  Gerçekten eğlenceli , sadece motosiklet de mi arabada mı gidiyorsunuz biraz aklınız karışıyor. Bazen de içindeyken bir anda devrilecekmiş hissi veriyor. Neyse ki babam bu konuda bir hayli tecrübeli olduğundan korkulacak bir şey yok.
 
Neyse , biz incirlere dönelim...
 
 
 
 
Annem bu yaz epey bir miktar incir kurutmuş ve büyük bir poşet de bana verdi . Ama yemeğe kıyamıyor insan. Satın aldığım kuru incirler gibi üzerleri yapışkan bir tabaka ile kaplı değil. Yemesi gerçekten çok lezzetli. Tabi doğal olduğu için yemeden önce içlerini kontrol etmekte fayda var.
 
 
 
 
Tatlı kriziniz tutarsa kuru incir yemeği deneyin , hatta şu da kriz anların da oldukça çok işe yarıyor ; kuru kayısıyı bıçakla ikiye kesip , arasına bir parça bitter çikolata koyun.  Kuru kayısı çok tatlı olduğundan dolayı bitter çikolata ile uyumu bence mükemmel oluyor. Kuru kayısı ile aranız yoksa bile bu yöntem buzları eritebilir.
 
Eğer çikolatalı kuru incir size daha cazip geldiyse o zaman tarifi uygulamanızı tavsiye ederim. İncirin arasında bir parça ceviz , işte bu da benim favorilerimden. Ancak ah bu çikolata yok mu... Nerede olursa olsun benim için her zaman bir numara. İncir-ceviz-çikolata üçlüsü bir araya geldi ve benim bir numaralı favorim oldu bile..
 

 


 
 
 
Bu tarif için belli bir miktar ölçü vermeyeceğim. Aslında her şey oldukça basit. Bir miktar eritilmiş çikolata , toz ceviz ve kurutulmuş incir.. 
 
 
 
ÇİKOLATALI KURUTULMUŞ İNCİR

Malzemeler:

  • Kurutulmuş incir
  • Bittersweet çikolata
  • Bütün yada toz ceviz
Yapılışı :

  1. Bitter çikolatayı benmari yöntemi ile eritin. (benmarinin uygulanışı burada )
  2. İncirleri alt kısımlarından kesin. Bu sayede hem içlerini kontrol etmiş olursunuz hem de bu yöntemle incirlerinizi çikolataya daldırdıktan sonra dik bir şekilde tepside durabilmesini kolaylaştırırsınız. Bu işlemden sonra tam ortadan ikiye kesin ancak tamamen birbirinden ayırmayın.
  3. İncirlerin içine bir miktar toz ceviz koyun yada yarım parça ceviz yerleştirip kapatın. Sap kısımlarından tutup çikolataya daldırın ,  işaret parmağınızla birkaç kez hafifçe vurarak incir üzerindeki fazla çikolatanın kolayca akmasını sağlayın. Üzerlerine toz ceviz serpin.
  4. Yağlı kağıt serili bir tepsiye incirlerin kestiğiniz tarafları alta gelecek şekilde yerleştirin. Çikolatanın tamamen donması için 1-2 saat bekleyin.

 
 
 
 
 
 
 
 

1 Aralık 2013 Pazar

EMEKTAR YOĞURT KABI

 
Sandığınız gibi bir börek tarifi için değil okuyacağınız yazı..
Emektar yoğurt kabının hikayesi!
Eşimin annesi- annem özellikle anılarına ,manevi değerlerine çok önem verir. Annesinden kalan ve hala giydiği bir yeleği , mutfağında kullandığı eski alüminyum bir tabağı , kulağında anne yadigarı mavi taşlı küpeleri hala vardır. 
Hatta bir gün kullandığı bir battaniyeyi gösterdi. Kenarlarında beyaz şeritleri olan koyu yeşil bir battaniye... Çok güzel ve oldukça nostaljikti. Öğrendim ki 40 yıl önce almış.
Annem eşyalarını gerçekten özenle ve dikkatle kullanıyor. Ayrıca israfı da hiç sevmiyor, tüm eski insanlar gibi!  Annemin , çeşmeden  kaseye doldurduğu suyu ziyan olmasın diye dökmediğine bile şahit oldum.
Sanırım bizler her şeyi fazlasıyla hızlı tüketiyoruz.
 
 

Son ziyaretimizde her zaman yaptığı börek için mutfaktaydı.

 
 
 
 
 
Annemin böreğin iç harcını hazırladığı kabı dikkatimi çekti. Üzerinde yazıların silindiği ancak dikkatlice bakıldığında 'yoğurt' yazan kısmı nispeten okuyabildiğiniz...
 
Peki nedir bu yoğurt kabının hikayesi? Hikaye kısa ve oldukça güzel..
 
Annem bu kabın annesinden kaldığını söyledi. Annem 73 yaşında ve annesi vefat edeli de 20 yıl olmuş. Anneme geldiği bir ziyaretinde yoğurt getirmiş. Ancak annesi bu olaydan kısa zaman sonra vefat edince de kabı atmaya kıyamamış ve o gün bugündür de kullanıyormuş.

Annemden bu kadar bahsetmişken onun fotoğrafını eklemeden olmaz biliyorum.

Önce anneme sordum , '' Anne bloğa senin fotoğraflarını da ekleyebilir miyim '' diye ,

Annem o nedir diye sordu önce, yaptığım kısa açıklamadan sonra ''tabi kızım'' dedi.

Ertesi gün beni aradı ve fikrini değiştirmişti , o gece neler düşündü ve vazgeçti bilmiyorum ama işte bu yüzden ben de onun fotoları eklemekten vazgeçtim. Ama ne olurda olsun yayınladığım fotoğrafları ben beğendim ve verdiği pozlar için çok teşekkür ederim.